/ DTÖ Üyelik Koşullarında Finansal ve Ekonomik Faaliyetler

DTÖ üyeliği bağlamında finansal ve ekonomik faaliyetler

Son yıllarda, organizasyonUluslararası ticaret, Dünya Ticaret Örgütü'nün egemenliğinde olup, dünyanın en büyük ve en gelişmiş kısmı olan 149 devleti kapsamaktadır. Bu çok taraflı ticaret sistemi, finansal ve ekonomik faaliyetlerle ilişki kurma süreci, dikkatli bir analiz yapılmasını ve bazı durumlarda DTÖ'ye katılmayı kabul eden veya isteyen herhangi bir devlet için mevcut ilke ve mevzuatın gözden geçirilmesini gerektirmektedir.

Bugüne kadar, uygunluğun tartışılmasıRusya’nın DTÖ’ye girişi durmuyor. DTÖ üyeliğinin ülkeye getireceği olumlu anlar arasında aşağıdakileri dikkate almak mümkündür: DTÖ üyesi ülkelerin piyasalarına DTÖ üyeliği tarafından verilen çeşitli tercihler temelinde erişim, ticarette niceliksel kısıtlamaların kaldırılması; küresel bilgi kaynaklarına ve teknolojilerine erişim.

Aynı zamanda, çok değerliyurt içi ekonomi problemlerinden önce. Bir dizi pozisyonda, Rusya önemli imtiyazlar yapmak zorunda kalacak. Ekonominin bazı sektörlerinin finansal ve ekonomik faaliyetleri, dış rekabetin büyümesine olumsuz tepki verebilir. Bu tür endüstriler için, öncelikle, en çok rekabet ile rekabetin artmasından muzdarip olanlar dahil edilmelidir: elektrik, metalurji, hafif sanayi. Bu analiz bölümünde en az duyarlı olan yakıt ve enerji endüstrisidir.

Ancak, bu analiz yaklaşımı son dereceYüzey, bu nedenle mümkün olan tüm yollarla sorununa kapsamlı bir çalışma gerekir. Güvenilir bir yarar olarak, hesaplamak veya işletme veya ekonomi her özel sektörün örgütlenme mali ve ekonomik faaliyetlerin DTÖ endüstriyel ve ekonomik aktivitedeki ülkenin üyeliğinin muzdarip önemlidir.

Mevcut aşamada DTÖ'nün dünya ticaretindeki rolüÜlkemizin girişini, küresel ekonomiye entegrasyon düzeyini, dünya piyasalarına erişimi arttırmak açısından tartışılmaz bir şekilde gerekli kılmaktadır.

Bu bağlamda, çok önemliAyrıca AB ülkeleri ile etkileşim ve AB işgücü piyasasında oyun konusu. Bu konu, ülkemiz AB'nin bir sınır komşusu olduğu ve Avrupa Birliği içinde yer alan tüm süreçlerin ekonomimiz üzerinde bir etkisi olduğundan, bu konuyla ilgilidir. AB entegrasyon grubundaki işçi ilişkilerinin gelişimi, örneğin Gümrük Birliği üyesi ülkeler için iyi bir deneyimdir. Bu, işgücü piyasasındaki eksikliklerin ve olumlu anların entegrasyon koşullarında görülebilmesini sağlar.

İşgücü piyasası kilit alanlardan biridir.Dünya ekonomisi ve analizi, sadece dünya ekonomisinin değil, aynı zamanda ulusal ekonominin de dönüşümü açısından önemlidir. İşgücü piyasasındaki yetkin analizinden, herhangi bir sanayinin kuruluşunun mali ve ekonomik faaliyeti büyük ölçüde değişir. İşgücü piyasası, istihdamın düzeyi ve kalitesi sadece küreselleşme sürecinden değil aynı zamanda herhangi bir ekonomik faaliyet varlığının mali ve ekonomik faaliyetlerinden de etkilenmektedir. Bilgi işlem teknolojisinin kullanımı, modern yönetim ve pazarlama stratejileri gibi faktörler de dikkate alınmalıdır ki bunlar büyük ölçüde modern örgütlenme biçimlerini belirlemektedir. Mal ve hizmetlerin üretimi giderek artan oranda işgücünün bilgi ve becerilerine bağlıdır.

En önemli görev sadecemali-iktisadi faaliyet, aynı zamanda emek ihracat ilişkilerinin iyileştirilmesi. Bu ulusal verimliliği arttırmak amacıyla, ulusal personelin becerilerini, yurt dışında çalışırken edinilen becerilerin ve bilginin kullanımını artırmak, ülke, vergi gelirlerinde artış içine döviz girişi katkıda yasal emek ihracat gelişmesi için yasal ve kurumsal ve ekonomik temeller yaratılmasını gerektirir emek.

Devamını oku: