Bağımlılık - Bu bir toplumsal olgu mu?
Hepimiz "bağımlı" kelimesini duyduk. Bilimsel bir terim olarak ortaya çıktı, ama zamanla tamamen olumsuz anlamsal özellikler kazandı. Bağımlılık - Bu fenomen, bireyin kendi maddi içeriğine dikkat etmesini reddetmekten ibaret olan iyi bilinmektedir.
Bununla birlikte, toplumumuzda bu olgu nedir? Bugün sosyal bağımlılık hakkında konuşmak mümkün mü? Bu konuları daha ayrıntılı olarak ele alalım.
Kavramın tanımı
Yani, bu kelime onun tanımını bulurfarklı sözlükler. Genel olarak, şu anlama gelir: başkalarının pahasına yaşama arzusu, sosyal sorumluluklarının reddi. Bağımlılık - bu, birçok insanı karşılayan kişilik özelliğidir.
Örneğin, yetişkin bir oğul, kazanabilirbağımsız olarak, annesi ile yaşıyor. Hobilerine teslim olur, zaten yaşlı olan ebeveyninin bilinçsiz yavrularını beslemek için birkaç iş üzerinde çalışmaya zorlandığı zaman arkadaşlarıyla iletişim kurar.
Ya da başka bir örnek, bağımlılık olduğundahayatın yolu. Kızı, bütün sorularını ebeveynlerinin yardımıyla çözdü. Evli olmasına ve kendi çocuğuna sahip olmasına rağmen, tüm ailevi kaygılarını ebeveynlerinin ve kocasının omuzlarına iterken, başarılı bir oyuncu olmak, iş başında ya da turlarda ya da filme çekerken.
Bu davranışın bu örnekleri iyi bilinmektedir. Ancak, daha karmaşık bir meseleyi ele alacağız. Bu sosyal bağımlılık gibi bir olgudur.
Bu davranış türü nedir?
Psikologlara göre, bu davranış ile ilişkilidirBireyin sosyal sorumluluklarını diğer insanların omuzlarına kaydırması için bilinçli bir arzu. Bu davranış, emeğin psikolojisi tarafından dikkatle incelenir. Bunun özü aşağıdaki gibidir.
Takımdaki çalışanlar "ellerinden gelenin en iyisini vermek" için acele etmiyorlartam programın altında. Çoğu zaman işlerini taklit eder, sorumluluktan kaçınmaya çalışırlar. İşçi, kendisine verilen görevlerin bir kısmından kaçınmak için kalabalığın içinde kaybolmayı hedefliyor. Bu fenomen hem temel tembellik hem de bir kişinin karakterinin özellikleriyle ilişkilidir. Ayrıca, insanlar çoğu zaman geri dönüşüm yapmamaya çalışırlar, böylece diğer işçilerin arka planına karşı bir işkolik gibi görünmezler ve kendi taraflarında sosyal kınamalardan kaçınmazlar.
Sosyal bağımlılığı önleme konusunda
Doğal olarak, işverenler bu konu hakkında düşünüyor. Çalışanların çalışmalarını teşvik etmek için çeşitli tedbirler alınmaktadır. Bunlar arasında bireysel başarılar ve parça-ücret işçilik ödemeleri vb.
Bütün bu önlemler önemlidir. Sonuçta, bağımlılık sadece bir çalışanın kişisel kusuru değil, aynı zamanda şirkete önemli zararlar veren bir olgudur.